Türkiye´de Cumhuriyet döneminde üç askerî müdahale gördük. Bunlardan 12 Mart, muhakkak ki en karışık ve içinden çıkılması en güç olanıydı. Çünkü, 12 Mart´ta çeşitli cuntalar, içiçe bazen de birbirinden ayrı müstakil gruplar olarak çalışmıştı.
12 Mart öncesinde oluşan cuntalar, 27 Mayıs´ın devamı olan bir sarsıntıydı. 12 Mart öncesinden birçok eski Millî Birlik Komitesi üyesi sahnedeydi.
Türkiye gibi bir ülkede, "Ne var, ne yok... Ne olacak bu memleketin hali?" biçimindeki sohbetler, cunta oluşumlarının temelini atabiliyor. İyi niyetli arayışlar, ülkeyi koyu bir karanlığa gömen ilk adımlar olabiliyor.
Bu kitapta, çeşitli cuntalarla irtibatlı görünüp de tutuklananların Ziverbey´de el yazısı ile kaleme aldıkları itirafları yayınlıyoruz.