Balkan Yarımadası’nın Anadolu’ya doğru uzanan tarafında Istranca Dağları’nın batı eteğinde, tarihi yol üzerinde bulunan Kırklareli, Edirne’nin fethinden sonra Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Sonrasında Rumeli Beylerbeyliğinin üç sancağından biri olan şehir yoğun iskâna sahne olmuştur. Sancak ve Kaza statüsü ile idari teşkilatta yer alan Kırklareli, 1864 Vilayet Nizamnamesi sonrasında, Edirne Vilayeti dâhilinde, Edirne merkez sancağına bağlı bir kaza konumuna ve nihayetinde Cumhuriyet’in ikinci yılında il statüsüne getirilmiştir. Kırklareli, 19.Yüzyılda daha çok kırsal bölgede olmak üzere kendi kendine yeten fakat dönemin şartları içerisinde kaza merkezinde temelini üzüm yetiştiriciliği ve buna bağlı meta üretimine dayanan, dış talep şartlarına cevap verecek şekilde bu sektörde gelişmelerin kaydedildiği, fakat çoğunlukla ulaşım ve teknolojik altyapı yoksunluğunun baskısı altında yeterli gelişme gösteremeyen bir Trakya kasabasıdır. Tanzimat’ın ilanı ile birlikte, bütün Osmanlı coğrafyasında politik, ekonomik, siyasi sosyal v.b. yapılarda bir dizi köklü değişiklikler meydana gelmiş Kırklareli de bu değişikliklerden nasibini almıştır. Tanzimat bürokratları ülkeyi yeniden imar etmek için gerekli idarî ve sosyal reformların başarısının mutlaka ekonomik başarı ile tamamlanması gerektiğine inanmışlardı. Bu çerçevede ülkenin içine düştüğü buhrandan kurtulmanın temel şartının tarım kesiminde yapılacak düzenlemeler ile mümkün olacağı inancıyla özellikle toprak sistemi, dış ticaret rejimi ve devlet-piyasa ilişkilerinde batı kaynaklı liberal fikirler doğrultusunda yön vermeye çalışmışlardı. Bu çalışma, başkent İstanbul’a yakın bir kaza merkezi olan Kırklareli ile ona bağlı kırsal alanın, öncelikle ziraî ekonominin yapı ve imkânları ile kişilerin iktisadî gücüne göre tarh edilecek verginin tespiti amacına yönelik olarak, 19. Yüzyılda ve Tanzimat’ın uygulandığı yerlerde Emlak ve Arazi ve Hayvanat ve Temettuât sayımları sonucu oluşan defterler temel alınarak hazırlanmıştır. Coğrafi şartların çeşitliliği, yaşanan tarihi tecrübe, teknolojik imkânlar gibi birçok başka nedenlerden dolayı birbirine çok yakın bölgelerde bile çok farklı ekonomilerin meydana geldiği bir dönemde, ziraî ekonominin kazandığı özelliklerin düzeyi ve muhtevası Kırklareli şehri ve merkeze bağlı köyler özelinde ortaya konulmaya çalışılmıştır.