Halife Me’mûn, kararlı, azimli, hilm sahibi, bilimsel alt yapısı ile Abbâsi halifeleri içinde temayüz eden bir kişidir. Onun devrini sadece kavganın ve bireysel mücadelenin var olduğu bir dönem olarak değil; devletler arası diplomatik, askeri, siyasi, kültürel, dini, sanatsal ve bilimsel ilişkilerin zivreye taşındığı bir tarih olarak değerlendirmek gerekir. Gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler bunun en büyük tanığıdır. Çocukluk ve gençlik yıllarında almış olduğu talim ve terbiye, onun ilme yatkın, becerikli ve iyi devlet yöneticisi olarak yetişmesine imkân tanımıştır. Me’mûn ile Bizans İmparatorları arasında vuku bulan ilişkiler ise çoğunlukla birbirini tamamlayıcı nitelikte olmuştur. Bir yandan elçiler aracılığı ile askeri, diplomatik ilişkiler kurarken diğer taraftan kültürel ve dini alanda münasebetleri sürdürmüştür. Me’mûn, V. Leon ve II. Mihail’le ilişkilerini dar çerceveye sığdırırken Bizans İmparatorları arasında önemli bir entelektüel kimliğe sahip olan Theophilos’la bu ilişkilerine derinlik kazandırmıştır. 20 yıllık hükümdarlığı boyunca Bizans ile döngüsel olarak gerçekleştirmiş olduğu bu denli ilişkiler kendi devrinde Abbâsi Devletine kazanımlar sağlamışken genel anlamda ise İslâm-Bizans ilişkilerine muhkem miraslar bırakmıştır