Hakan Özdemir ilk defa gün yüzüne çıkan kaynaklarla sadece Şemsi Paşa suikastı değil, Jön Türk 'İhtilâli' hakkında bildiklerimizi de ustaca hesaba çekmiş ve tarihimizin bu önemli kesitinin sorunlu kronolojisini düzeltmiştir. Bunu yaparken olağanüstü çalışkanlığı ve titizliğiyle mühendis kökenli tarihçi olmanın kendisine sağladığı avantajlardan yararlanmıştır. Ezberleri bozacak bir kitap!
-Doç Dr. Abdülhamit Kırmızı-
Fransız İhtilâli'nin "hürriyet", "eşitlik" ve "kardeşlik" sloganlarına "vatan" ve "adalet"i de ekleyen 1908 İhtilâli kuşkusuz, Osmanlı tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Reval Buluşması'yla başlayıp Meşrutiyet'in ilanı ile sonuçlanan ihtilâl süreci, Abdülhamid rejiminin çöküşünün en önemli sebeplerinden olduğu için büyük öneme sahiptir. Resneli Niyazi isyanını bastırmak için görevlendirilen Şemsi Paşa, Teğmen Atıf'ın düzenlediği suikast ile Manastır'da öldürülürken, Enver Paşa'nın da içinde olduğu İttihatçıları yok etmek amacıyla Firzovik'te topladığı Arnavut birlikler de kısa bir süre sonra isyancıların safına geçmiştir. Bu kitap, dünya tarihinin belki de en sıkıntılı döneminde, otuz üç yıl gibi oldukça uzun bir süre Osmanlı Devleti'ni yönetme başarısını gösteren Sultan II. Abdülhamid'in fiilî olarak devrilişini incelemektedir.
Hakan Özdemir, Şemsi suikastını dedektif titizliğiyle araştırmış; suikastla ilgili belgeleri, soruşturma raporlarını ve resmî yazışmaları sistematik bir analize tabi tutmuştur. Arşiv belgelerinin yanında, dönemin canlı tanıklarının hatıratları ve çok sayıda araştırmadan faydalanmıştır. Ayrıca Rumeli Genel Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa'nın özel evrakını ilk defa, ihtilâl sürecindeki olayları ortaya çıkarmak için detaylı bir şekilde kullanmıştır.
Şemsi Paşa'nın ölürken dilinden dökülen, "beni zabitler bitirdi" sözü, sadece kendisinin değil; âdeta Abdülhamid'in de son sözü olmuştur... Drahor kıyısında Atıf'ın tabancasından çıkan kurşun, Manastır'da Şemsi Paşa'yı; İstanbul'da ise son imparator Sultan II. Abdülhamid'i devirmiştir.