Saraydaki kabulde Sultan Abdulhamit'in ilk defa elini uzatıp tokalaştığı yabancı elçi olan, İstanbul'da kaldığı dört yıl içinde, başka hiçbir yabancı temsilcinin olmadığı kadar padişaha yakın olan, eşi ile birlikte padişahın dost çevresine girebilen, Abdulhamit'in iki defa kendisi için çalışma teklifinde bulunduğu, Abdulhamit'in "Amerikalı doğru adamdır." dediği, bu dostluk ve güvenin nişanesi olarak Mecidiye Nişanı hediye ettiği, "Seni bir elçiden daha çok takdir ediyorum.
Tahtta olduğum için, senin gibi arkadaşlık yapmadığım hiçbir yabancı resmi veya özel olarak bana gelemez. Burada kaldığın yıllar boyunca ilişkimize bakarsan seninle dürüst ve samimi konuştuğumu görmelisin. Senden ayrılmak zor olacak, burada benimle kal, sana daha önce saygın görev teklif etmiştim." diyerek uğurladığı, Avukat, vali, Amerikan İç Savaşı'nda Kuzey orduları generali, Abdulhamit döneminin ABD Türkiye elçisi, meşhur "Ben Hur" romanının yazarı Lew Wallace'nin Türkçe'ye ilk kez çevrilen anılarını ve mektuplarını okumaya hazır mısınız?