"Bu millet niye bu hâle düştü? Yirmi yıl dayandık, yirmi yıl daha dayanabilecek miyiz? Sözü sakız, köleliği kurtuluş bildik fakat analarımızın yüreği taş bağladı... Karılarımız dul, çocuklarımız yetim kaldı... Para verildi, parayla alınamayacak nemiz varsa alındı... Yozlaştık, posalaştık... Bunu bilmez mi beyler? Bilirse, bu tren, bu kalabalık nedir? Ben niye buradayım? Niye boynu bükük çocuklarımın? Ah! Yağsız aş, kuru ekmek yiyip ele minnet etmeyen anam... ah!.."
***
Adam kahırlandıkça kahırlanır. Kahır, kalabalığı seyreden gözlerinde yaşa dönüşürken adam birden kendine gelir. Babadır, büyüktür... Karısı, çocukları yanındadır... Ağlamak yasaktır.