Kabaca on üçüncü yüzyıla kadar süregelen kadim Harran ve Urfa’daki pagan geleneği konu edinen bu çalışma, Anadolu’da antik dönem paganizminin bu önemli temsilcilerinden hareketle pagan geleneğin yapısını ve karakteristik özelliklerini ele almaktadır. Kimi Ortaçağ yazarlarının deyimiyle- “putperest
şehir” Harran pagan kültür açısından yörede kuşkusuz özel bir yere sahiptir. Öyle ki tarihin bilinen en erken dönemlerinden İslâmi dönemlere kadar pagan geleneğinden asla taviz vermemiştir. Hıristiyanlık Urfa’daki geleneksel paganizmi Moğol istilası ise Harran’dakini tarih sahnesinden silmiştir.
Paganizm yalnızca tarihin derinliklerinde kalmış bir gelenek değildir. Günümüzde Anadolu halk inançları arasında özellikle “batıl inanışlar” olarak değerlendirilen birçok unsurun arka planında bölgede bir zamanlar etkin olan diğer inanç sistemleriyle birlikte kadim Anadolu’nun pagan geleneğinin de etkisi vardır. Diğer taraftan paganizmin özellikle ekonomik ve siyasal yönden güçlü Batı ülkelerinde Neopagan formlarda yeniden insanların gündeminde olduğu da bilinmektedir. Öyle ki başta Hıristiyanlık olmak üzere geleneksel inanç sistemlerinden hoşnut olmayan, onların mutlak doğru dayatmalarına tavır gösteren, daha özgürlükçü ve daha doğa ile uyum içinde bir yaşam idealini ön plana çıkaran kişiler Ortaçağın çeşitli pagan geleneklerinde kurtuluş aramaya çalışmaktadırlar.