Anlatı; kendini yapıda, koleksiyonda, satırda, mısrada, renkte, yolda, mekânda, kronolojide saklar. İnsan, bu anlatıyı arayan ve onu oluşturan noktada konuşlanır. Mevcut olanla yeni arasındaki bağı, algı ve estetikle oluşturur.
Bir insanın yalnızca yaşaması bile hayat için, içine doğduğu toplum ve ailesi için, kurduğu bağlar için bir anlatıdır. O yüzden estetiğin dili önemlidir.
Sanatı sanatçının ekseninden çıkarırsak, hayatın her yanına saçılan algılar ve önem; anlatının herkesin bir ucundan yakalayacağı şey olduğunu bize gösterir. Sporla ilgilenen o anlatıyla ilgilidir, mimariyle ilgilenen kendi alanıyla…
Elinizdeki bu kitap, bu imgelere ve bağlara dair örnekleri içermektedir.