Otobanda trafik derdi olmadan müzik eşliğinde, keyifle araba kullanırken hiçbir uyarı olmaksızın aniden önünde beliren devasa bir uçurum ve arkada kocaman bir yanardağın sel gibi üzerine gelen lavları ve bu lavların görüş açını daraltan tozları arasında sıkışmışlığın, çaresizliğin yaşattığı duyguların özeti bir kitap. Kendince ideal bir mekâna doğru yola çıkmışken kaderin insanı bir anda gücünü aşan bir çaresizlik içine sokması nasıl bir savaş? Yaşanılması gerekiyormuş diyerek teslim olmak...
Meğer insanoğlunun geleceğini bilememesi ne büyük lütufmuş. En zayıf anında sırtını yasladığın ümit, dualar güvendiğin dallar misali doksan dokuz ismi şerifler, bu acizlik içinde avucunun içi gibi bildiğin dünyayı, ciğerini bilirim dediğin insanları yeniden keşfetmek... 7'den 70'e herkesin kendinden bir şeyler bulacağı, keyifle okuyacağı bir kitap.