Sahip olduğu jeopolitik konum ve jeostratejik özellikler nedeniyle Arap Yarımadası tarihin her döneminde güç oyunlarının merkezi haline gelmiştir. Daha önceleri Uzak Doğu ve Hindistan ticaret yolunun kontrolü açısından büyük avantajlar sağlayan Arap Yarımadası 19. yüzyılla beraber petrolün hayati değer kazanması sebebiyle önemini fazlasıyla arttırmıştır. Bu anlamda dönemin süper gücü Büyük Britanya İmparatorluğu gözlerini bölgeye dikmiş ve Arap Yarımadası'nın kontrolünü ele geçirebilmek için her türlü yolu denemekten çekinmemiştir.
Konunun başlıca hareket noktası olan 1882'deki Mısır işgalinden sonra İngiliz Hükûmeti'nin Filistin ve Hicaz'a yönelik politikalarını esas alarak başlayan kitap, İngilizler ile Şerif Hüseyin arasındaki bugün bile hararetle tartışılan çıkar ilişkilerini derinlemesine irdeliyor. Kısacası konu kapsamında yaşanan gelişmeler öncesiyle ve sonrasıyla çok boyutlu olarak okuyucuların dikkatine sunuluyor. Yakın dönemde üzerine sıkça vurgu yapılan Arap İsyanı ve Türk-Arap ilişkilerinin mahiyeti hususunda Doç. Dr. İsmail Köse'nin bu çalışmasının önemli bir rehber olacağını düşünüyoruz.