"Eli kalem tutan okumuşlar, aydınlar, siyasiler, adı siyasetçi olmasa bile siyasi rekabetin
parçası olan yapılanmalar; itiraz ve savunmalarında kuracakları dili iyi düşünmek zorundalar.
Bireylerin dinî kimlikleri, teker teker Müslüman olmaları ile müesses nizamın temel yapısı
arasındaki derin çelişkiyi göremeyenler... Hatta İslâm'ı bir tür devletin gücü ve bekası için
siyasallaşmasına razı derin siyasetleri okuyamayanlar bu ülkenin insanının henüz
kurulamayan cümlelerini bozar, sesini boğar. Yaşanmakta olan güç mücadelesinde kimin
haklı olduğundan ve sonuçta kazananın ya da kaybedenin kim olduğundan çok; insanlara
söylenmemiş sözlerimizin dilimize gelmek üzereyken boğulduğunun daha önemli olduğunun
kim farkında?
Müslüman kimliği öne çıkan insanların (İslâmcılık iddiaları olmasa da) birbirini siyaseten
boğazladığı bir ortamda, toplumun dinden soğutulup sekülerizme sahte bir kurtuluş simidi
gibi sarılmasına yol açmanın vebalini kim alacak? Müslümanların henüz söylenmemiş
cümlelerini daha dillendirmeden kekemeleşmeleri, sözlerinin bulanıklaşması bu ülkenin
ufkunun karartılması demektir. Bu durumu da en iyi değerlendirecek olanlar, küresel aktörler
ve müesses nizamın statükocu yapısıdır…”
Âkif Emre'nin yazılarını bir araya getiren; Tarih Bilinci, Medeniyet, Sekülerizm, Modernleşme,
Oryantalizm, Siyaset, Irkçılık, Kapitalizm alt başlıklarına/bölümlerine sahip bu eserin üst başlığı
"Aşil Topuğu" oldu. Metinde de geçen Aşil Topuğu tabiri sosyal bilimlerde kullanılan, bir durumu
mitolojik/efsanevi bir olaydan hareketle kestirmeden anlatma yolu.
Âkif Emre, yazılarında, kavramların ve onların işaret ettiği toplumsal süreçlerin, olguların
eleştirilerine yer vermektedir. Bir bakıma, insanlık ve toplum hayatında meydana gelen ve
her biri kavramsallaştırılarak insan-toplum ve entelektüel hayata hükmeden fikirlerin,
yargıların, oluşumların ve süreçlerin "Aşil Topuğu"na işaret etmekte. Yani zayıf taraflarına ve