Avrupa Birliği Türkiyeye karşı neden çifte standart uyguluyor? Üyelik müzakere sürecinin tıkanmasının sorumlusu kim? Avrupanın gittikçe güçlenen Türkiyeyi kaybetme lüksü var mı? Türkiye kendine nasıl bir yol haritası çizmeli?
Elinizdeki kitap, işte bu sorulara ve daha fazlasına cevap arıyor. Bu kapsamda, müzakereler öncesi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri mercek altına alıyor. Korkular, kimlik bunalımları ve ekonomik sıkıntılar neticesinde bütün Avrupayı saran siyasi vizyonsuzluk, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı gibi çeşitli hastalıkları tetkik ediyor.
Keyifli ve akıcı bir üslupla kaleme alınmış bu eserde, kuruluşundan beri Avrupa ailesine dâhil olabilmeyi hayal eden Türkiyenin, katılım sürecinde gördüğü üvey kardeş muamelesinin hikâyesini okuyacaksınız. Sonu henüz belli olmayan bu hikâyenin acıklı olup olmadığına, siz karar vereceksiniz.