Şiirin dünyayı değiştirme gücüne inanmasa şiir yazmayacak sanki Murat Özel. Yadırgayan, sorgulayan ve bu sebeple insanı her önüne konanı kabul etmeden yaşamaya davet eden, kırgınlığına ortak olacak okurlar için yazan bir şair. Özel, kıvrak konuşuyor, gerçekleri kıvırmıyor, eğip bükmeden doğru bildiğini savunuyor. Bu savunmada saldırı yok, kin, nefret tohumları etrafa saçılmıyor fakat asla kabul de yok. Değişimi reddediş ve bu konuda direnen inancıyla duruş sahibi bir kalem. Şiir şaire hareket alanı açtığı kadar, ideal dünyasını da bizlere açıyor. Merhamet, adalet, insan kalmanın önemi gibi temel konularda titizlik, özen, inançla donanma halleri içinde yazılmış şiirler şairin ideal dünyasının bir yansıması. Bu yansımada dikkat çekici bir öz var, müzikli bir ahenk de var. Yolu açık olsun. Zeynep Arkan Maurice Blanchot, “Yorgunluğun gönlü geniştir” diyor. Murat Özel’in “AYNI” kitabını bu söz doğrultusunda okuduğumda taşlar yerine oturuyor. Murat Özel kitabında, yaşadıklarını, şahit olduklarını, sorgulamalarını ve gözlemlerini kendine özgü sesiyle dile getirerek şiir saçağı altında bizi bir toya davet ediyor. Ama şenlik bulamayacaksınız. “Aynı” gözleri namlu bir adamın hakikati sancılı bir şekilde dile getirmesi. Bu şiirlerin herhangi bir protokolde yeri yok. İyi ki de yok. Torpil geçmemiş şair hayata. Konjonktüre çelme takmasını bilmiş. İnsanın hallerine kalbinden bakan şairi görüyoruz bu kitapta. Hüseyin Karacalar Dişlerini sıkan bir şiir var mı bu zamanda diye sorsalar, Murat Özel’in yazdıklarına bir bakın derim.Sebepsiz mi, öylesine mi, boşuna mı? Elbette değil. Zamanın getirdiği ne kadar acı, karmaşa ve soru varsa onun şiirlerinde içten içe dolaşır durur. Dizeleri bazen ilaç, bazen cevap, bazen de kılıç gibidir. Sert olmasına sert şiirler yazar Murat ve fakat bir o kadar da içlidir. Toprağın, atların içliliğidir ondaki; ok ve yayın gerginliğinden gelir hıncı. Türkçe vardır bir de dağ başlarındaki, koyaklardaki gözelerde dinlenen sular gibi… İdris Ekinci