Birden "Bu, böyle olmak zorunda değil." dedim kendi kendime.
Hayatının baharında bir öğretmenin, Elvan'ın intiharı, genç gazeteci Azade'nin dikkatini çeker. Eldeki kanıtlar olayın "sıradan"lığına işaret ederken ve polis dosyayı rafa kaldırmışken Azade, hiçbir intiharın sıradan olamayacağı gerçeğinden hareketle olayın peşine düşer.
"Araştırdıkça kafam karışıyordu, işin içinden çıkamıyordum" Elvan beni şaşırtmıştı. Tüm tanıdıklarıyla konuştum, odasını, eşyalarını inceledim. Kimse onun intihara eğilimli olduğuna inanmıyordu. Derken, ona ait defterlerden birindeki şu not dikkatimi çekti: İncisini Yitirmiş İstiridye..."
Çıkar ilişkilerinin ve ihtirasların darmaduman ettiği bir toplumda inancın, cesaretin, adaletin, yardımseverliğin ve zekânın üstünlüğüne inanan bizden biri: Azade!