Son yıllarda, başörtüsü kullanmayı bırakan kadınlar, Türkiye’de toplumsal alanda ve sosyal medya paylaşımlarında görünürlüğü artan ve dikkat çeken bir konu oldu. Kimileri bu durumu bir değerler kaybı olarak yorumladı ve kaygı verici buldu, kimileri bunu bireyi özgürleştiren bir karar olarak görüp memnuniyetle karşıladı, kimileri bu konuyu bireysel bir eylem olarak okurken diğerleri kadınların bedensel kimliği üzerindeki toplumsal ve dini nüfuzu tartışmak için bir zemin olarak gördü, kimileri baş örtmenin ya da başörtüsünü çıkarmanın her dönemde yaşandığını ancak son yıllarda sosyal medya kullanımının artmasıyla görünür hale geldiğini düşündü, kimileri ise bu konunun üzerinde konuşulmasının dahi yanlış olduğunu savundu.
Bireysel görüşlerimiz hangi yönde olursa olsun, baş örtme ve başörtüsü kullanmayı bırakma, birer olgu olarak bilimsel bir yaklaşımla araştırılmayı hak ediyordu. Elbette bir kitabın sınırları içinde bu olgunun tüm yönleriyle ele alınması beklenemezdi. Bu kitapta, her iki davranışın arka planındaki psikolojik faktörlere odaklanmayı seçtik. Başörtüsü kullanmayı bırakan 18 genç kadınla derinlemesine görüşmeler yaptık ve “kız çocukları ya da genç kadınlar neden başörtüsü kullanmaya başlıyor ve neden bundan vazgeçiyor?” sorusuna, araştırmaya katılan genç kadınların kendi süreçlerine dair beyanları ve psikoloji kuramları ışığında cevap aradık.