İnsanoğlunu keşfetmek isteyenlerin başucu kitabı...
Bu eser, her anneyi hamilelikten itibaren bebeğine bağlayan o güzel, canlı ve güçlü gönül köprüsünün, birbirini izleyen haftalar boyunca yapılanma serüvenini gözler önüne getiriyor. Bu hem kırılgan hem de sarsılmaz bağı nelerin kolaylaştırıp nelerin engellediğini anlatıyor.
Bir evlat dünyaya getirmek, anne olmak, yoğun duygular, sorgulamalar, korkular, şüpheler, sevinçler, yürek heyecanları ve hayallerle yoğrulmuş uzun bir süreç.
Hamileliğin, doğumun, anne ve bebeğin ilk karşılaşmalarında yaşanan alışverişin gerçek anlamı nedir? Gelişimi esnasında fetüsün tanıdığı değişik evreler nelerdir ve o neleri algılar? Annenin fiziksel ve duygusal deneyimi bebeğinkiyle nasıl bir bağlantı içindedir? Anne ve fetüs, daha sonra da anne ve bebek arasındaki bağ nasıl gelişir ve güçlenir?
İşte yazarımız tüm bu soruların cevaplarını vermeye çalışıyor. Zira sevgi bağı veya bilinen adıyla annelik içgüdüsü âni ve gayet berrak olabildiği gibi bazen de zaman ve emekle kurulmaya gerek duyabilir.
Bu hikâye tarzındaki kitap, canlı ve sürükleyici bir üslupla, kadınların kendilerine neyin seslendiğini, erkeklerinse kadınları daha iyi anlamalarını sağlayacak düşünceler ve yaşanmış bir sevgi hikâyesi sunuyor. Her anne adayına bebeğine giden yolda rahatlıkla rehberlik edebilir.
(Tanıtım bülteninden)