Vardığımız yerle kaçtığımız yönün aynı olmasıdır “çaresizlik”. İnsan, yaşamaya çalışır; nefes alırken
boğduğu, nefes verirken yaşatmaya çalıştığı da kendisidir.
Bazen bir dolambacın içinde çıplak ayaklarla kaybolursunuz. Bazen aynı yerde çıkış yolları ararsınız. Oysa
maharet burnunuzun ucunu görebilmek, çözüm ise her gün önünden geçileni fark edebilmektir.
Bazen durup nefes almak iyi gelir. Bazen yola koyulmak gerekir. Çözüm ise kendimizi tanımaktır. Tanıdıkça
zayıf yanlarımızı, korumaya çalışırız içinde canı olanı; tanıdıkça dengeyi ve terazinin titizliğini de anlarız.
Unutmayın ki, tanıdık yollarda kaybolmayız.
Bu romanla; sevginin sevgiye galip gelişini, ben oldum denilen yerde eksilmeyi, vesile olanları, kimse yok
sandığımızda bir kaplumbağanın bize rehberlik edişini ve içimizdeki saklı hazineleri keşfetmeye hazır
mısınız?