İnsanlık tarihi kabaca gözden geçirildiğinde bile, “Tanrısız” bir döneme rastlamak imkansızdır. Modern zamanlardaki kategorileştirmede din ve Tanrı insanlığın erken dönemlerine primitif bir ürün olarak gönderilmekle birlikte, Tanrı yine yoğun bir tema olarak tartışmanın konusu olmaya devam etti. Hatta din ve Tanrı’nın gelecekte işlevini yitirerek kaybolacağı şeklindeki beklenti gerçekleşmediği gibi, mitoloji postmodern dönemde kendisini yeniden gösterdi. Modernlikten itibaren Tanrı’ya “bundan sonrası benim” diyerek dünyayı kendi başına inşa edeceğini düşünen insan krizlerle yeniden sarsılmaya başlamıştır. Anlaşılmıştır ki, Tanrı’ya veda etmek o kadar da kolay değildir. Çünkü Tanrı’ya veda, insanın kendi üzerine çöküşü ve ölümünü işaret etmeye başlamıştır. Dünya ölçeğinde farklı dinlerin Tanrı anlayışlarını ele alması sebebiyle çalışmamız “Bir Dünya Tanrı” ismiyle vücut bulmuştur. Kitapta, aşağıda belirtilen sorular muvacehesinde dinlerin Tanrı-toplum etkileşimi netleştirilmeye çalışılmıştır. 1-Varolan teoloji, Tanrı’yı nasıl tanımlıyor? 2-Bu dinlerin yaşandığı toplumlarda nasıl bir Tanrı tasavvuru ortaya çıkıyor? 3-Tanrı’ya verilen sıfatların sosyal yansımaları nasıldır? 4- Böyle bir Tanrı anlayışı nasıl bir dünya inşa ediyor? 5-Bu tanrı anlayışı, hangi çağdaş sorunları çözüyor ya da sorunlar çıkarıyor? 6-Bu tanrı anlayışı nasıl bir Tanrı-insan ilişkisi kuruyor? 7-Bu tanrı anlayışı nasıl bir Tanrı-çevre (tabiat) ilişkisi kuruyor?