Felsefe
Ülkemizdeki felsefe çevrelerinin
genel olarak Batı düşüncesinin
etkisi altında olmasına ve bu
çevrelerin İslâm felsefesine karşı
ilgisizliğine rağmen, günümüzde,
İslâm felsefesine bigâne
kalınamayacağı anlaşılmış ve İslâm
felsefesi tarihi önem kazanmıştır.
Sevindirici bir gelişme olarak İslâm
felsefesine artan ilgi; felsefenin
İslâm dünyasına giriş süreci ile
felsefî akımların İslam düşünce
geleneği içindeki arka planını ve
hazırlayıcı nedenlerini de bilme
gereğini ortaya koymuştur. Bu
noktada yapılacak işlerin başında,
elimizdeki birikimin yeniden
değerlendirilmesi gelmektedir.
Osmanlı döneminin sonlarıyla
Cumhuriyet'in ilk yıllarında yapılan
felsefî araştırmalar bu açıdan son
derece önem arz etmektedir. O
dönemde kapsamlı felsefî
araştırmaları olan önemli ilim
adamlarından biri de Mehmed
Şemseddin Günaltay'dır.
Biz de Günaltay'ın; antik felsefenin
İslâm dünyasına girişi, Müslüman
düşünürler üzerindeki etkisi ve
İslâm felsefesinin kaynaklarının
neler olduğu gibi önemli konuları
içeren bu makalesini, düşünce
dünyamıza katkı sağlayabileceği fikriyle, sadeleştirerek hazırlamaya
çalıştık. Felsefenin İslâm dünyasına
ne şekilde ve hangi yollarla girdiğini,
İslâm felsefesi olarak adlandırılan
akımların kaynağını, arka planını ve
bu akımların kelâm ve birbiri ile
mukayesesini içeren, hacmen küçük
ancak içerikçe önemli bu çalışma,
İslâm felsefesine ilgi duyanlar için
bir tür "İslâm Felsefesine Giriş"
niteliği taşımaktadır.