“Yerin gök ile birleştiği; ölüm ile yaşamın başlangıcı olan sonsuzluk diyarı Tanrı Dağları’ndan yayılan sis, tüm Ötüken’i kaplamıştı. Puslu hava, Türk otağında sadece etrafı görünmez kılmamış, âdeta Türklerin uslarını da gerçeğe kapamıştı. Bozkurt ruhuna sahip; demir bilekli, aslan yürekli, kanları deli akan birkaç asker hariç. Son nefeslerine kadar Mete’ye bağlı kalacaklarına ant içmişlerdi. Türklerin merkezi Ötüken’de, bu kutlu yerde ‘Türk töresi yaşasın, devlet Çinli anadan doğma Tigin’in eline düşmesin’ diye anlaştılar. Hunların geleceği için Mete’nin yanında olacaklarına dair Gök Tengri’ye yemin verdiler.” Mete Han, tarih boyunca bilinen ve dillerden düşmeyen güçlü bir savaşçı olmuştur. Asya Hun Devleti’nin büyüyüp imparatorluğa dönüşmesini sağlayan Mete Han, aynı zamanda bizlere Türklerin mücadeleci, boyun eğmeyen, güçlü savaşçılar olduğunu gösteriyor. Bozkırın Kurdu Mete Han, gerçek bir mücadeleye girişin heyecanlı serüvenini gözler önüne seriyor. Bu kitap Mete Han’ın gündelik hayatını, Yüeçileri, Tung-hu’larla mücadelesini ve Baideng Muharebesi’ni özgün bir kurguyla gençlere sunuyor. Anlatılan hikâyeler ve olay örgüsüyle yazar, okuru geçmişe kısa bir gezintiye çıkarıyor.