Ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesi ve özellikle de bu bölgenin kuzeydoğu illeri, Caferî nüfusun yoğun olarak bulunduğu alanları oluşturmaktadır. Azerbaycan ve Gürcistan başta olmak üzere İran'ın kuzey tarafı ile Horasan bölgesinden Anadolu topraklarına göç eden Caferîler, yüzyıllardır ülkemizdeki diğer insanlarla birlikte yaşamanın ve beraberce hareket etmenin ayrılmaz birer nişanesi olmuşlardır. Zira, bir milleti millet yapan ve onları aynı toprak ve kara parçası üzerinde bir araya getiren ortak bir din, inanç, kutsal, dil, tarih, bayrak ve kültür anlayışına sahip olan bu topluluk, tarihî süreçte millet olarak yaşadığımız her türlü sevinç ve mutluluğa ortak olurken, karşılaşılan her türlü acı ve kederin bertaraf edilmesi için de diğer vatandaşlarımızla birlikte mücadele vermiştir.
İtikâdî açıdan Şi‘a'ya, fıkhî olarak da Şi‘a'nın altıncı İmâmı Ca‘fer es-Sâdık'a bağlı olan Kars ve çevresindeki Caferî kardeşlerimizin inanç ve ibadet anlayışları ile sosyal-toplumsal uygulama ve âdetleri bu mütevazı eserde işlenmeye çalışılmıştır.