Coriolanus neredeyse tek başına bir orduyu
yenebilecek kadar cesur bir savaşçı, ama
savaş meydanındaki gücü ve özgüveni
halkının gözünde kibirden öteye geçemiyor.
Değer verdiği herkes ona Roma’da işlerin
değiştiğini, artık halkın sözünün geçtiğini,
Coriolanus’un ise keskin hatlarını törpülemesi,
mütevazılık göstermesi gerektiğini söylüyor.
Peki kendi sınıfının ayrıcalıklarına ölümü
göze alacak kadar güvenen yalnız savaşçı
Coriolanus mevkiini, evini hatta canını
korumayı başarabilecek mi? Tıpkı bir tiyatro
sahnesinde gibi, siyaset sahnesinde yerini
alabilecek mi? Shakespeare’in yazdığı en son
trajedi olarak kabul edilen Coriolanus eski ile
yeni, aristokrasi ile halk arasındaki çatışmayı
irdeliyor. Taze ve titiz bir çeviri ile yeniden
Türkçeye kazandırılan bu kitap, Türkiye’de
Coriolanus görselleri ile eski çevirilerin
karşılaştırmalarını da içeriyor.