Bu kitaptaki hikâyeler, bir toplumun maruz kaldığı baskı ve zulümleri, yaşadığı acıları ve haksızlıkları dile getirmektedir. Tamamen yaşanmış olan bu gerçek olaylar, görüleceği üzere bir toplumun yaşadığı insanlık dramını yansıtmaktadır.
Değişik zaman ve yerlerde yayınlanmış olan bu hikâyelerin aslı, yazılanlardan daha da acıklı ve ürkütücüdür. Olayların gerçeğini anlatabilmek ve aslını yansıtabilmek doğrusu kolay olmamaktadır. Yaşanan dramları bütün çarpıklığıyla sunabilmek için, olayların hikâye tarzında ele alınması tercih edilmiştir. Irak Türkmen toplumunun yaşadığı acıları anlatmak ve daha geniş kitlelere duyurmak, aydınların kaçınılmaz bir görevi sayılır. Bu görevin yerine getirilip getirilmediği hususu ise okuyucuların takdirine bırakılmıştır.