Bu dünyanın doğan ölen önlü sonlularından, konan göçen güzel konuklarından, Kemâl Edîb Kürkçüoğlu (1902-1977)'nun, nesirlerini biraraya getirmekte Dilimin Döndüğü Kadar...
Kürkçüoğlu görklü yazmış. Yol yolak bilmez yazarların, dur durak tanımaz yazılar karaladığı, kalemlerin elem saçtığı, yazıların acı sattığı, güzel yazıların mumla arandığı bir günde, bir daha açmayacak olan bir çınarın yapraklarını karıştırmak, biraz acı, biraz tatlı, biraz buruk tadımlı da olsa güzeldir. Güz de güzeldir, köz de; sararıp solmuşluğun, bir son bulmuşluğun da güzelliği vardır; kızarıp gülmüşlük, bir ilk olmuşluk gibi, hepsi güzeldir. Ne demeli artık? Görüyorsa, görene; görmüyorsa, köre ne?
Ayrılmak ölmektir, derilmek dirilmek. Ayrı ayrı yerlerde gömülüp unutulan bu yapraklar, bulunabilen dergilerden derlendi, gönül issi erlerin himmetiyle düzenlendi. Elbette ulaşılamayıp unutulanlar, ellerde dolaşıp kalanlar olacaktır. Bunlar artık başka bir güne başka bir göne, başka bir ele başka bir ere kalmıştır. Bu iyisi; en iyisi sonrakilerin işi. Dolu gönül kararsız, yersiz söz yararsız olur. Susmak gerek. Biz keselim. Üstadımızı dinlemeğe kulak kesilelim.
Bu çalışma Türkçe sevdalısı Mustafa S. Kaçalin'in gayreti ve Allah'ın inayetiyle Büyüyenay Yayınları arasında ay yaktısına çıkıyor.