Ve biz, at sırtında Orta Asya'dan hicret eden yorgun bir kavimdik... Kendisine yurt arayan bir aşirettik; nihayetinde birkaç yüz çadırla Söğüt'e yerleştik. Bizim hikayemiz işte böyle başladı. Çadırımızın direğini Sögüt'e diktik. İplerinin çivilerini 3 kıtaya çaktık.
Torunlarından olmakla kendimi bahtiyar hissettiğim ecdadımın, tek tek Ertuğrul Gazi'den Vahideddin Han'a hepsine teşekkür hisleriyle doluyum ve keşke hepsinin tek tek ellerini öpebilseydim, görebilseydim... Ve fakat müsterihim : Cennet bunun için değil mi?