Dünyevî Aklın Buhranı, modernliğin alâmet-i farikası olan yoğun akılcılığın felsefî, kültürel ve hayata ilişkin bazı sonuçlarını değerlendirmektedir. Bu değerlendirmede öncelikle rasyonalizmin insanı algısal gerçekliğe hapsedişinin felsefî kaynakları sorgulanmakta, sonrasındaysa bilginin modern anlamıyla toplumsal dünyadaki yansımaları eleştirilmektedir. Rasyonalizm, insanı büyük âleme ve hakikate bağlayan idrakin yerine, dünyayı verimlilik ve faydacılık yönünden kategorize eden, maddî nesnelliğe odaklanmış bir akletme melekesini önceler. Dünyevî akıl olarak anılan bu meleke, dünyayı, başta bilgi deposu olarak görülen doğanın yapay olarak üretilebileceği bir laboratuvara dönüştürürken onunla beraber her şeyi, sadece insanın belirli amaçları için kullanacağı birer malzeme mesabesine indirger. Doğanın ve insanın aklî temsillere indirgenmesi demek olan modernlikle zirveye ulaşan aklı kutsama saplantısı, tersyüz olmuş anlam dünyasının bütünlüklü değerlendirilmesini gerektirmektedir. Bu sebeple Dünyevî Aklın Buhranı'nda modern dünya, yalnızca dinsellikten uzaklaşmayla veya kültürel modernleşmeyle sınırlandırılmayarak din, felsefe, kültür, ideoloji, kapitalizm ve endüstriyalizm üzerinden okunmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)