Ergenlik döneminde ölüm, ergenlerin ilgilendiği konuların başında gelmektedir. Kendisinde gelişen soyut düşünme kabiliyetinin etkisiyle ölümü ve ölüm ötesini düşünmüş, onunla ilgili tutumlar geliştirmiştir. Bazıları ölümü, hayata yönelik ilgilerinin ve ideallerinin karşısında bir engel ve hayatın zevklerinden mahrum olma olarak görürken; bazıları da içinde bulunduğu dönemin sıkıntılarından kurtulmada bir sığınak ve kaçış olarak görmüşlerdir. Dünyada ve ülkemizde intiharların en çok gençlik döneminde görülmesi, gençlerin ölüm düşüncesine zihinlerinde değişik şekillerde yer verdiklerini göstermektedir.
Ölüme verilen anlam, hem gelişim dönemlerine göre, hem de insanların dünyaya bakış açılarına göre şekillenmektedir. Bununla beraber hayata verilen anlam da, ölümün algılanış biçimini doğrudan etkileyebilmektedir. Dolayısıyla, ölüm karşısında ortaya çıkan tutumların iyi bir şekilde anlaşılabilmesi için bu karşılıklı ilişkinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Bu çalışmadan elde edilen bulgular, dini inançla ölüm ve ölüm ötesi ile ilgili tutumlar arasında anlamlı bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca araştırmaya katılanların ölümü algılayış tarzları ile dini öğretilerin belirlediği ölüm anlayışı arasında büyük benzerlikler bulunmuştur. Dini inancın ölüm düşüncesini etkilemesinin yanında, ölüm düşüncesinin de dini inancı etkilediği görülmüştür