Tarihin en büyük komutanlarının yaşam öyküleri, muharebe tecrübeleri, uyguladıkları taktikler ve stratejiler… Dünya tarihinin en büyük komutanlarını tüm yönleriyle inceleyen OSPREY Büyük Komutanlar Serisi, Erich von Manstein ile devam ediyor… İkinci Dünya Savaşı’nın en başarılı Alman komutanlarından biri, manevra savaşının (Bewegungskrieg) modern zamanlardaki en önemli uygulayıcılarından olan Erich von Manstein’dı. Öyle ki, İngiliz askeri tarihçi Basil Liddell Hart, “Alman generaller arasında en kabiliyetlisi muhtemelen Feldmareşal Erich von Manstein’dı. Kendisinin, mekanize silahlara dair kavrayışı, tank sınıfından olmayan generallerden hiçbirinin sahip olmadığı seviyedeydi ve bunu harikulade bir stratejik zekâyla birleştiriyordu,” yazarak Manstein’a övgüler yağdırmıştı. Korgeneral Eduard von Lewinski ve Helene von Sperling’in onuncu çocuğu olarak dünyaya gelen Erich, teyzesi Hedwig ve kocası Albay Georg von Manstein’a evlatlık verildi. Soyu Prusyalı subaylarla dolu olan Manstein’ın kendisi de askeri eğitim gördü ve Birinci Dünya Savaşı’nda Polonya, Sırbistan ve Fransa’da karargâh subayı olarak görev yaptı. Bu savaşta zeki ve hünerli bir subay olarak rüştünü ispat etmesi, Versay Antlaşması gereğince küçültülen Alman ordusunda göreve devam edecek 4 subaydan biri olmasını sağladı. İki savaş arasındaki dönemde bir müddet Harekât Daire Başkanlığı ve Genelkurmay İkinci Başkanlığı gibi görevler yürüten Manstein, Alman ordusunun hem teşkilat yapısı hem de doktrin temelinde yeniden organize edilmesinde önemli bir rol oynadı.
Manstein, İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Polonya’da Güney Ordu Grubu
Komutanı Gerd von Rundstedt’in kurmay başkanlığını yaptı. Polonya’nın hızla mağlup
edilmesinin ardından Fransa’yı istila hazırlıklarının sürdüğü dönemde, 1914’teki
Schlieffen Planı’nı bir nebze değiştirerek yeniden uygulamak isteyen Alman
genelkurmayınınkine alternatif bir harekât planı hazırladı. Taarruzun ağırlık merkezinin
Belçika yerine zırhlı birlik harekâtına uygun olmadığı düşünülen Ardenler Ormanı’na
alınmasını öngören Orak Darbesi isimli bu tasarının Hitler tarafından kabul edilmesiyle,
Manstein Fransa’nın altı haftada mağlup edilmesinin belki de en büyük mimarı oldu.
Barbarossa Harekâtı’nda Leningrad’a ilerleyen kolordulardan birine komuta eden
Manstein, akabinde Kırım’daki On Birinci Ordu’nun başına getirildi. Müşterek birlik
taktikleri ve kuvvet çarpanlarından azami ölçüde istifade ettiği başarılı bir planlama ile
Akyar’ı (Sivastopol) zapt etmesinin ardından mareşalliğe terfi etti. Stalingrad’daki Altıncı
Ordu’yu kurtarmaya yönelik, başarısızlıkla sonuçlanan Kış Fırtınası Harekâtı’nda Don
Ordu Grubu’na komuta etti ve “ters vuruş” olarak nam salan karşı taarruzuyla Üçüncü
Harkov Muharebesi’nde Kızıl Ordu’ya büyük bir darbe indirerek kariyerinin belki de en
büyük başarısını kazandı. Tarihin en büyük tank muharebesi olan Kursk’un güney
mıntıkasındaki Alman kuvvetlerine komuta eden Manstein’ın Hitler’le süregelen
anlaşmazlıkları, mareşalin 1944 başında görevden alınmasıyla sonuçlandı.
Robert Forczyk’in harita, fotoğraf ve resimlerle desteklenen bu çalışması, Manstein’ın
muharebelerini, taktiklerini, kararlarını ve kişiliğini titizlikle irdeleyip akıcı bir dille
okuyucuya sunuyor.