Irak'ın Musul ve Dicle nehri kenarı ile Bağdat şehirlerini dolaşan Evliya Çelebi, Kerkük'ü ziyaret etmemiştir. Yazar bu bakımdan bir eserinde Evliya Çelebi'ye sitem etmiştir.
Bunu öğrenen Kâtip Çelebi, Evliya Çelebi'yi Cennetteki konağında ziyarete gider ve kendisini bu durumdan haberdar eder. Buna içerleyen Evliya Çelebi de Kerkük'ü ziyaret etmediği için hayıflanır.
Durumu kurtarmak için Evliya Çelebi tekrar dünyaya dönüp Kerkük'ü ve bütün bir Türkmeneli bölgesini gezerek, Seyahatnamesine eklemek ister. Bu düşünceyle Cebrail aleyhisselama gider. Bir süre için dünyaya dönüp, yarım kalan işini tamamlamak için ona yalvarır, yakarır.
Sonuçta Cebrail aleyhisselam ikna olur ve Evliya'ya İstanbul üzerinden seyahat izni verilir. Evliya Çelebi böylece Erbil, Altunköprü, Kerkük, Tuzhurmatu, Telafer gibi Türkmen şehir, belde ve kasabalarını dolaşarak seyahat macerasına başlar.
Kerkük seyahatinin mizah diliyle anlatıldığı senaryoda yazar, Evliya Çelebi'nin dilini, üslubunu ve bakışını kullanmıştır. Yazar bu yolla okuyucuya Evliya Çelebi'nin tadını vermeye çalışmıştır. Lüks baskılı bu kitap, suluboya resimlerle daha da çekici hâle getirilmiştir.