Temelleri Antikçağda atılan Ortaçağ düşüncesi, yaygın kanaatin aksine felsefe tarihinde bir fetret devrini temsil etmez. Bununla beraber, bu çağda üretilmiş düşüncenin temelinde dini kaygılar olduğu için, Ortaçağ felsefesinde baskın bir dini karakter vardır. Ortaçağ düşüncesinde önemli roller oynamış İslam filozoflarının inşa ve ihya ettiği hikmet sadece yaşadıkları çağa tesir etmemiş, insanlığın ortak tefekkür mirasına göz ardı edemeyeceğimiz bir katkı sağlamış, Batı düşünce ve kültürünün ufkunu genişletmiştir. Patristik dönem ile beraber Ortaçağ Hristiyan düşüncesini oluşturan Skolastik dönemde teolojik hakikatler, felsefe yoluyla ispat ve izah edilmeye çalışılmış, dinin önermeleri felsefi kavramlarla zenginleştirilmiştir. Rönesans'ın bu düşünce mirasına özgün katkısı evrensel bilim ve kültür değerleri olmuştur. Varlığın ve var oluşun tüm katmanlarının insan aklı ile ölçülüp değerlendirildiği Aydınlanma yüzyılı ise Rönesans düşüncesinin ilerlemeci tarih anlayışı ışığında revizyonunu ve teosantrik dünya görüşünden kopuşu temsil eder.