Psikanaliz diğer psikoterapi ve psikoloji ekolleri arasında ayrıcalıklı ve seçkin kültürel konumuna nasıl erişti? Neden öteden beri, öncellerine borcunu inkar edip, benzersizlik iddiasıyla çağdaşlarıyla arasına özellikle mesafe koymaya çalışmıştır? Ve neden kendi tarihine karşı tuhaf bir alerji duymaktadır? Kitabın yazarları, psikanalizin ilk kurulduğu yıllarda yapılan tartışmaları yeniden sahneye koyarken, çoğunlukla bizzat Freud'un yazışmalarından yola çıkarak ve adeta birer dedektif titizliğiyle, psikanalizin bilinçli olarak yaratılmış efsaneler etrafında nasıl şekillendiğini anlatıyorlar.