Mekteb-i Sultani üç dönem yaşamıştır. İlki, II. Bayezıd Dönemi'nin ilk yıllarında kurulan Galata Sarayı Ocağı adıyla anılmaktadır. Ocak, Enderun öğrencilerinin ilk ve orta öğrenim eğitimlerini aldıkları bir kurumdur ve 1481-1868 yılları arasında aktiftir. İkinci dönem, Sultan Abdülaziz'in öncülüğünde kurulan Mekteb-i Sultani dönemidir ve 1868-1923 yıllarını kapsar. Bu dönemde Türkçe ve Fransızca olarak verilen eğitim, kısa sürede imparatorluk genelindeki birçok genci bünyesinde toplayıp "Osmanlılık" mefhumuna çok ciddi bir katkı sağlamıştır. Cumhuriyet döneminde Galatasaray Lisesi adını alan kurum, çağdaş eğitim geleneğini devam ettirmektedir.
Georgi P. Kostandov'un açıklama, çeviri ve notlarıyla genişletilmiş olan Galatasaray Mekteb-i Sultanisi, sadece mektebin tarihini değil dönemin iklimini de detaylarıyla sunabilen bir eser. 19. asır boyunca İstanbul ve çevresinde cemaat oluşturan Osmanlı tebaası Bulgarların tarihiyle başlayan eser; Bağımsız Bulgar Kilisesi'nin kuruluşunu, İstanbul'a gönderilen Bulgar gençlerinin eğitimlerine yönelik çalışmaları, Askeri Tıp Okulu'nu (Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane), Simeon Radev'in Mekteb-i Sultani anılarını içermektedir.
Çağları aşan bir eğitim kurumu olmasına rağmen Galatasaray Lisesi'nde verilen eğitim hakkında bilgimiz azdır. Mektebin hocaları kimlerdi ve sadece Türklerden mi oluşurdu? Bu okul uluslararası bir okul olmayı nasıl başardı ve hâlâ başarmaktadır? Nasıl bir eğitim ve öğretim veriliyordu ki bu hatıratın sahibi olan ve Bulgaristan'da çok saygı duyulan Simeon T. Radev gibi birçok devlet adamı çıkardı? Osmanlı İmparatorluğu'ndan Cumhuriyet'e Galatasaray Lisesi eğitim ve öğretiminde değişiklikler oldu mu? Nehari (gündüzlüler) ve leyli (yatılılar) öğrenciler arasındaki farklar nelerdi?
Galatasaray Mekteb-i Sultanisi'nde tüm bu soruların cevaplarının yanı sıra çok önemli bir konu olan İmparatorluktan Cumhuriyet'e geçiş sürecinin, o dönemin İstanbul'unun ve Cadde-i Kebiri'nin panoramasını Galatasaray Lisesi'nin tarihiyle beraber hem de o kurumun içinden okuyacaksınız.