Gözleri okşayan, gönül açan ve ruhları saran Gülistan adlı bir kitap yazacağım. Öyle bir eser ki, sonbahar rüzgârı onun yapraklarına dokunamasın, sarartıp solduramasın. Dünyanın dönüşü, feleğin devredişi onun baharının sefasını, sonbaharın hüznüne çevirmesin.
Bir demetçik gül ne işe yarar? Gel de benim Gülistanımdan bir yaprak al. Bahçedeki gülün ömrü beş, altı günlüktür. Fakat benim bu Gülistanım daimidir. Her zaman hoştur. Solmaz ve sararmaz. Ömrü öyle geçici değildir. Her zaman terü tazedir. Leyla ile Mecnun hayatta olsalardı, aşk dersini bu Gülistandan okur öğrenirlerdi.