... Ebulkasım'ın ruhu şimdi çiçekler açmış taze bahar çayırlarındadır. Rüzgâr bir ninni gibi esmekte, başından sarkan salkım söğüt dallarına şarkılar söyletmektedir. Bir çayırın ortasında, bir evin bahçe kapısının önündedir. Üzerinde hiç savaş görmemiş gibi tertemiz bir gömlek, içinde alışık olmadığı bir neşe vardır. Yeni elbisesini giyen bir bayram çocuğu neşesi...
Kafkas Cephesi'ndeki Ruslara karşı, kışın ortasında girişilen bir harekâtı; Sarıkamış Harekâtı'nı ve türlü zorluklara göğüs germeye çalışan insanlarımızın hikâyesini anlatıyor Güneş Doğudan Batar. Açlıkla, soğukla, Rus saldırılarıyla, tifüsle mücadele eden halk geri dönüşü olmayan bir mevsimin başladığını biliyor, baharın geleceğine artık inanmıyordu.
Tüm bu facianın ortasında sığındıkları limansa, sevgiydi. Her çatlaktan içeri sızan ölüm, Ebulkasım ile Yıldız'ın aşkı, Zehra ile Halil'in cesareti, Sabiha ile Peynirci Ömer'in merhameti, Muallime Nesrin Hanım'ın fedakârlığı karşısında bir hiç oluyordu. Caner Çaylak, tarihî gerçeklere kapı aralarken bir yandan da insan kalabilmenin en zorlu ama en güzel yanını anlatıyor bu kitapta.