Bu kitabı yazmamızdaki gaye; Yüce Kur'ân ve sahih Sünnet'e dönmek, Kur'ân ve Sünnet'i bu ümmetin
selefinin (sahâbe - tabiûn- etbâu't - tabiîn) anladıkları ölçüde anlamak, hayatın her sahasına Kur'ân ve
Sünnet'i hâkim kılmak...Bu konuda Allah Teâlâ'nın şu âyeti bize yol göstermektedir: "Hidâyet kendisine
tebliğ edildikten sonra kim Rasûle karşı çıkar, mü'minlerin yolundan başka bir yola saparsa, onu seçmiş
olduğu yolda bırakır, cehenneme atarız. O, ne kötü bir düşüştür." (en-Nisâ', 115) Müslümanların hayatına
girmiş olan şirkin her çeşidini temizlemek... Münker olan her beşerî ideolojiden ve bid'atten Müslümanları
sakındırmak... İslâm'ın özünü bilen muteber hadis âlimleri tarafından kusurlu görülen bütün zayıf ve mevzu
rivâyetlerden Sünnet'i arındırmak... Çünkü bu iftiralar, tertemiz olan İslâm'ı bozmakta ve Müslümanların
önünde her zaman bir engel teşkil etmektedir. Müslümanları hak din ile terbiye etmek ve onları, İslâm'ın
ahkâmını yürürlüğe koymaya teşvik etmek... İnsanları, Allah'ın rızasına ulaşmak hususunda kefil olan
İslâm'ın edep ve faziletleriyle süslenmeye çağırmak, ki ancak bu haslet ile saadete erişilip zirveye ulaşılabilir.
İmâm Mâlik'in ifade ettiği şekilde, insanları Selef-i Sâlihîn yoluna döndürmek: "Bu ümmetin evveli ne ile
ıslah olduysa, sonra gelenleri öyle ıslah olur. O gün dinde olmayan şeyler, bugün de dinden değildir." İslâm
birliğini kurmak için azimkâr olmak ve Müslüman cemaatlerin programlarını hak üzere ve hak yolda
toplamaya gayret göstermek... Müslümanların vahdeti yerine, dağılmalarına vesile olan hizipçilik
musibetinden uzak kalmak... Çünkü biliyoruz ki; bu hizipçilik, İslâm kardeşliğinin temiz atmosferini yok
etmektedir.