Bugün Kazakistan’da yaşayan on iki milyon Kazak dışında Doğu Türkistan’da bir buçuk milyon, Özbekistan’da bir buçuk milyon, Moğolistan’da yüz otuz bin civarında Kazak yaşamaktadır. Dolayısıyla adı geçen ülkelerde de Kazakistan’daki gibi bir Kazak edebiyatı geleneği mevcuttur. Moğolistan Kazakları da sayıları az olmasına rağmen güçlü bir yazılı edebiyat geleneğine sahiptir. Yüzde doksanı Bay-Ölke yani Zengin Ülke diye adlandırdıkları Bayanölgiy ilinde yaşayan, nazmın ve nesrin her türünde fevkalade yetkin ürünler veren Moğolistan Kazakları bin dokuz yüz kırklı yıllardan itibaren bir yazılı edebiyat geleneği oluşturmaya başlamışlar ve özellikle hikâye ve şiir türünde yerliliği aşarak evrenliliğe ulaşacak seviyede eserler meydana getirmişlerdir. Elbette bunda Kazak ulusunun olağanüstü zenginlikteki sözlü edebiyatının ve sanatkâr ruhunun yanı sıra Bay-Ölke’nin her köşesi bir masaldan çıkmış kadar şaşırtıcı sıra dışı tabiatı da etkili olmuştur. Günümüz Moğolistan Kazak Öyküsü adlı bu eser, Türkiye’de Moğolistan Kazaklarının edebiyatıyla ilgili yayımlanmış ilk kitaptır. Bildiğimiz kadarıyla Bay-Ölke Kazaklarının hikâyelerini bir araya toplamış böyle bir kitap Kazakistan’da da mevcut değildir. Kitapta otuz üç yazarın otuz üç hikâyesi yer almaktadır. Yazarların ortak özelliği Moğolistan’da doğup büyümeleri ve Bay-Ölke’yle bağlarını bir biçimde sürdürmeleridir.