Güzel Ölüm, benzersiz güzellikte bir aşk hikâyesinin gerisinde, Cumhuriyet döneminin tek savaşı olan Kıbrıs Harekâtının İstanbuldan görünüşünü ortaya koyar. Her yaştan ve çeşitli kuşaklardan eski ve yeni İstanbullu ile İstanbulda yaşayan yabancıların dünya görşülerinin, hayata bakışlarının yansıtıldığı romanda, aşk duygusu yanında bize özgü bir hayatın unsurları bütün boyutlarıyla ele alınmaktadır. Aşkı ve acıyı yaşarken çağımızdaki yerini düşünen insanımızın, geçmiş ve gelecek, iç ve dış dünya çıkmazları değişik bir duyarlıkla anlatılmaktadır.
Kaybolmuş Günler (1975), Dönemeç (1980) ve Bir Aşk Serüveni (1975) adlı romanlarıyla çeşitli armağanlar kazanan Mustafa Miyasoğlunun bu romanı, her çevreden okuyucunun ilgisini çekmiş ve başlı başına üniversite tezlerine konu olmuştur. Konusu kadar kişilerinin ve üslûbunun farklılığıyla da dikkate çeken Güzel Ölüm, roman dili ve anlatımıyla edebiyatımızda kendine özgü bir yer edinmiştir.
Her romanında farklı bir dünyayı ona özgü bir dil ve üslûpla ortaya koymaya çalışan Mustafa Miyasoğlu Güzel Ölümde aşk duygusunun bütün boyutlarıyla sergilerken, Anadolu-İstanbul, eski-yeni kültürleri ve yaşama biçimleri arasında bocalayan insanımızın dramını derinliğine ve genişliğine ifadeye çalışmaktadır.