Ya da taşları bir okuyalım ve taşların mahiyetini görünce insanlara taş kalpli demekten utanır hale geleceğimizi fark edelim örneğin bir taşın yarılıp içinden çiçekler açması ya da bir başka kayanın yarılıp içinden sular fışkırması... Taş gibi gördüklerimiz meğer bağrında neler büyütürmüş de biz de hiç farkında olmadan merhamet taşımayan yüreklere taş kalpli dermişiz taşlardan utanmadan... Yine suları bir okuyalım bakalım küçücük derelerin çağıl çağıl akarken çıkardığı sesle devasa denizlerin sessizliğini bir karşılaştıralım derinlik arttıkça sessizliğin de içinde beslediği inci mercanın da çoğaldığının farkına bir varalım. Eğer dikkatle bakacak olursak okunmadan geçecek hiçbir şey yok kâinatta.