Ulu Şar Hacı Bayram Veli romanı, sizi Anadolu’nun bağrından çıkan bir gönül sultanının hayatına davet ediyor.
Ragıp Karadayı, kendine özgü üslubu, akıcı cümleleri, insanı hislendiren, renkli tasvirleriyle, Hacı Bayram Veli Hazretleri’nin nasıl saraya kadar yükseldiğini, imparatorluğun dört bir yanında nasıl sevgi ve saygı gördüğünü, nasıl bir örnek insan olduğunu anlatıyor. Bu kitap hem tarihi hem manevi bir roman. Okurken hem heyecanlanacak hem de ilham alacaksınız.
Ragıp Karadayı, günümüz edebiyatının en önemli ve orijinal eserlerinden birini daha okuyucuyla buluşturuyor.
OL ŞAR
Beni üzüntüden tir tir titreten herkesin, geceleri aniden ürpererek uykularından uyanmasını istemiyorum.
Canımı yakan herkesin, can evinden vurulmasını, cayır cayır yanmasını hiç istemiyorum.
Gözlerimin boşluğa dalıp gitmesine sebep olan herkesin; baktığı her yeri bomboş bulmasını istemiyorum.
Heveslerimi kursağımda bırakanların; kursağından geçirecek lokma bulamasın da demiyorum.
Gül bahçesi vaad edip çiçeklerimin üzerine kezzap döken herkesin bahçesinde ot bile yeşermesin, onlara bahar hiç gelmesin de demiyor ve istemiyorum.
Önüme bin bir maniler koyanlara ah etmiyorum, ayakları taşa bile takılsa benden bilmelerini asla istemiyorum.
Geceleri uykumu kaçıran dertlere kimler sebep olduysa aynılarını yaşasınlar, per perişan olsunlar da istemiyorum.
Peki ya ne istiyorum?
Ben sadece herkesin, dünyaya bir daha gelme ihtimalleri olmayan; akla gelebilecek herkesin, ebedi saadetini İSTİYORUM...