Hadis ehlinin dinin öğretilmesindeki rolü konusunda telif edilmiş ilk ve en meşhur eser olup müellifin 444’te (1053) gerçekleştirdiği hac seyahatinden önce yazılmış olmalıdır. Şerefü ash â bi’l-ha dîs’̱ in yazılmasının sebebi dönemin Mu‘tezile kelâmcılarının Hâriciyye’ye ve Revâfız’a mensup birtakım grupların hadise ve hadis ehline karşı tavırlarıdır. Bu gruplara mensup olanlar dinî meseleleri Kur’an ve Sünnet yerine akılla çözme yoluna gitmiş ve hadis ehlini hafife almıştır. Bağdâdî’ye göre Ehl-i sünnet karşıtları hadislerde kendi görüşlerine aykırı unsurları görünce hadislerin değersizliği fikrini yaymaya çalışmışlardır. Müellif eserinde hadislerin İslâm dinini öğrenmenin yegâne kaynağı olduğunu ve hadislerde hakkında hüküm beyan edilmeyen hususların din açısından bir değer taşımadığını belirtmiş, hadis âlimlerinin ulemânın başında geldiğini söylemiştir. Hatîb el-Bağdâdî’den yaklaşık iki asır önce İbn Kuteybe aynı endişelerle Teʾvîlü muḫtelifi’l-ha dîs’̱ ini kaleme almıştır.