Hadislerin büyük oranda mana ile rivayet edildiği ve bu yüzden Rasûlullah’a ait orijinal lâfızların kaybolduğu iddiaları vardır. Her şeyden önce bu, hadislerin Hz. Peygamber’in ağzından çıktığı gibi korunamadığı ön kabulüne dayanmaktadır. Ne var ki, bir sözün sonradan değişip değişmediğini tespit edebilmek için öncelikle onun orijinal halinin hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde elde edilmesi zaruridir. Bu yapılmadığı takdirde orijinal lâfızların değişime uğradığından nasıl ve neye göre söz edilebilecektir? Ayrıca tarih boyunca gelişen “manen rivayet” algısında, farklı lâfızların her birinin bizzat Hz. Peygamber’e ait olma ihtimali göz ardı edilmiş görünmektedir. Dolayısıyla bu bakış açısı, manen rivayetin tüm boyutlarıyla doğru olarak anlaşılmasında ciddi yanılgılara sebep olmaktadır. İşte bu çalışma, hadislerin gerçekten de lâfzen mi yoksa manen mi nakledildiğini tespit imkânını teorik ve pratik düzeyde sorgulamaktadır.