Hamza (radıyallahuanh)'nın koca bedeni yere düşmüştü. Sırt üstü kalakaldı. Sükûnet içinde, Allah (cellecelalühü) 'a dua ederek yatıyordu o soylu beden. Esen sıcak rüzgâr, şakalaşıyordu sanki göğsündeki devekuşu tüyü ile. Rüzgâr estikçe, dans ediyordu göğsündeki tüy, sükûnet içinde. Savaş alanındaki toz bulutları dağılmış, savaşın geride bıraktığı tahribatlar ortaya çıkmıştı. Dağılan Müslüman ordusu, dağın tepesine doğru sığınmıştı. Yanlarında Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) da vardı. Savaş meydanında, sadece müşrikler kalmıştı, savaşçılarını toparlıyorlardı.