Girdiğin aynada geçmiş gibi diğer küreye Sorma bir saniye, şüpheyle, sakın: `Yol nereye?` `Miş gibi` bütün sır burada saklı sanki. Sen, sana benzedikleri için mi şaşırıyorsun? Büyü yok... tılsım yok... Ne efsünkar imişsin ah ey didar-ı hikayat Keyfini kaçırmış gibi bütün bunlar. Desem ki devam et, `sihirli bir tavşan` olarak... Adın çıkmış külyutmaza bir kere... `Huzur` bulman için; bütün öteki düşünceleri savmanı, çevrendeki dünayayı silmeni, isterken yazar, kafanda. Peki, sen ne diyorsun şimdi, kaçtan aşağı olmaz... Kabullenemiyorsun, bütün bu söylenilenleri. Bu yazıyı değiştir. Adam kendine kıymasın... İlle de neyin nasıl yazılacağını, anlatmak istiyor gibisin. Korkacak ne var bunda. Üşenme, sen de mektup yaz. Mademki her şey yerli yerinde: sayfalardaki bütün kişi, yer kitap adları, tarihler ve coğrafya... Sor ona: Nasıl olup da Casaubon`un yangını görmemiş, olduğunu. Nedir bütün bulduğun? Yapı mı, yalan mı?