Amerikalı romancı Jack Kerouac huzursuz kuşağını “gece kuşları” benzetmesiyle ifâde etmişti. Birer “gece kuşu” olmak aslında Beat öncesindeki ve sonrasındaki bütün alt kültürlerin kahramanlarının da hakikatıydı. Edward Hopper da kapitalizmin ötekileştirdiği insanları '42 yılında “Gece Kuşları” ismiyle resmetmemiş miydi? Bu yüzden Taner Ay kitabının ismini Jack Kerouac'tan alırken hiç tereddüt etmedi.
“Her Zaman Gece Kuşları Olacağız”ın meselesi, müziğin teorisi veya müziğin tarihi değildir, aksine, müziğin alt kültürlerdeki kimliklerin oluşumundaki rolüdür, başka bir açıdan söylersek de, alt kültürlerin sınıfsal âidiyetlerinin, ses, ritim, melodi ve armoni olarak tezâhürüdür.
Kitabın bir başka özelliğiyse, her alt kültürün kendi topluluklarına mahsûs dillerindeki kelimelerin ve deyimlerin derlenmesiyle, müziklerine ait albümlerin listelenmesidir. Bunun da “Her Zaman Gece Kuşları Olacağız”ı araştırmacılar için emsâlsiz bir kaynakça yapacağı muhakkaktır.