Otto ve AnnaQuangel çifti 1940'lı yıllarda Berlin'de mütevazı bir hayat sürmektedirler. Otto fabrikada bir ustabaşı olarak işine devam ederken cefakâr bir ev hanımı olan Anna da Nazi Partisinin kadın kollarında çalışmalar yürütmektedir. Bir gün cepheden gelen mektupla oğulları Otto'nun ölüm haberini alan Quangeller derin bir üzüntü ve büyük bir travma yaşarlar. Fakat bir süre sonra oğulları Otto'nun ölümü Quangellerde çok derin bir zihniyet değişimine sebep olur. Aile reisi olan OttoQuangel, artık Hitler Rejimi'ne karşı uğrunda ölümü göze alacak bir mücadele kararını alır. Otto, Hitler karşıtı mesajlar yazdığı kartpostalları şehrin kalabalık mekânlarına bırakarak halkın uyanışını sağlamayı ümit etmektedir. Ancak bu iş Otto'nun düşündüğü kadar kolay olmayacaktır zira kartpostalları kendisini fark ettirmeden kalabalık mekânlara bırakmak bir hayli zordur. Kısa zamanda Gestapo'nun takibine maruz kalan Quangelleri artık büyük bir tehlike beklemektedir zira Hitler'e karşı yürütülen
bu başkaldırının cezası idamdır. Sonunu düşünen kahraman olamaz düsturuyla hareket eden Quangeller tek başına koskoca Hitler
Rejimi'ne kafa tutmakta kararlıdırlar. Quangellerin bu cesur başkaldırısı hem biricik oğullarının intikamını almak hem de Almanya'yı bu faşist rejimden kurtarmak içindir.
*
HansFallada insani hissiyatın en geniş yelpazesini haizdir. İnsani, gayri insani hiçbir şey ona yabancı kalmamıştır, o en gizli hislere kök salmıştır. Onun yazdıklarında hiçbir bilinçsizlik görülmez. HansFallada olağanüstüyü ve edebiyatının sorunsallarını sade ve halkın diline uygun bir üslup ile anlaşılabilir ve ulaşılabilir kılmayı bilmiştir. Onun sevgisi gösterişsiz bir hayata ve sıradan insanlaradır.
Johannes R. Becher
HansFallada'nın dünya çapında şaşırtıcı derecede çok satan kitabı
Herkes Yalnız Ölür, Almanlara Hitler'in hırslarını değil, aksine kendi
hırslarını çok etkili bir şekilde gösterir. Bu yüzden roman bilhassa
bugün bile okuyucuyu büyülemektedir.