Cengiz Han’ın liderliğinde Asya’yı ve İslam dünyasının önemli bir kısmını yerle bir eden Moğollar, Hristiyan Avrupa için hem gün geçtikçe yaklaşan bir tehdit unsuru hem de ezeli düşman Müslümanlara zarar vermeleri nedeniyle önemli bir müttefik haline gelmişlerdi. Hristiyan dünyanın liderleri “Düşmanımın düşmanı dostumdur” prensibiyle Moğolları hem siyasi hem de dinî anlamda kendi yanlarına çekmeye çalışmışlardır. Bu çalışmaları en çok misyoner Hristiyan keşişler vasıtasıyla yapmışlardır. Misyoner Hristiyan keşişler; Moğollarla nasıl diplomatik ilişkiler kurduklarını, bu ilişkileri canlı tutmak için ne gibi faaliyetlerde bulunduklarını ve bu çabaların sonuçlarını kaleme aldıkları seyahatnamelere kaydetmişlerdir. Orta Çağ’da Doğu ve Batı medeniyetlerinin etkileşimi üzerine yaptığı çalışmalarla göz dolduran Doç. Dr. Murat Tural, Hristiyan Dünyası ve Moğollar adlı eserinde, bu seyahatnameleri ve diğer birincil tarihî kaynakları detaylı bir araştırmayla harmanlayarak tarihin hakkında çok az bilgiye sahip olduğumuz bu döneminin üzerindeki sis perdesini aralamaktadır.