Muhalifliği, Jön Türklüğü, Adıyaman sürgünü, Pariste, İsviçrede ve Selanikte yaşadıkları, Osmanlının son dönemindeki şahitlikleri, II. Meşrutiyet ve Cumhuriyetin ilk günlerindeki tavrı ve duruşuyla bir şair: Hüseyin Sîret.
Sırlı Bir Derviş: Fahreddin Efendiyi ziyaret eder ve irticalen söyler.
Yüz süren dergâh-ı Pire dört başı mamur olur
Kırgın Bir Şair: Heyecanı üzerine, yakın dostuyla hissettiklerini tarif eder.
Küçücük bir edebî hadise bizleri heyecana getirir, [Tevfik] Fikretle baş başa Aşiyanda ağladığımız günler olurdu.
Kendi şiiri üzerine mırıldanır.
Ben elem sultanının şairi olduğum için bana zevki, elem ihsan eder.
Bedbaht Bir Muhalif: Öğrencilerin sınav kâğıtlarını okuyan Hüseyin Sîreti gören Hakkı Süha Gezgin içtenlikle söyler.
Bin gaza ve bin zafer yadigârı bir kılıçla soğan doğramak gibi bir şeydi bu. İçim yandı.
Ömer Tuğrul İnançerin takdimiyle, Turan Karataşın kaleminden her yönüyle bir Hüseyin Sîret portresi.