“İbadetin özü” olarak ifade edilen dua, kulluğun en samimi, sembol halidir. Hz. Peygamber (sas) hayatının hemen her anında duayı dilinden düşürmedi. Sabah uyandığı ilk andan itibaren gece yatağına girinceye dek gün boyu farklı vesilelerle Rabb’ine hamd ve istiğfar ederdi. Hemen her vesileyi dualarla süsledi.
Dua, onun nazarında Rabb’iyle iletişimde zirve noktası, en güçlü bağ, farkındalığı tazeleme, şifa, rahmet, bereket kapısıydı.
Yemek öncesi ve sonrasında, evine, mescide, meclise girer çıkarken, yeni bir elbise giydiğinde ve hayatının hemen her anına serpiştirilmiş bir dua vardı.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz.Peygamber’in (sas) ebedi saadet iksiri hidayet duaları…
Kuraklıkla kıvranılan dönemlerde yağmur duaları…
Rabb’inin bahşettiği türlü nimetleri tefekkürle taçlandıran şükür, eziyetlerin, imtihanların gölgesinde sabır ve hamd…
Her iyiliğin, hizmetin karşılık bulduğu dualar.. Risalet sürecinde karşılaştığı her zorluğun üstesinden gelmede sebepleri sarılmayı ihmal etmeden yaptığı dualar...
Hazerde seferde, yeryüzüne, gökyüzüne ve tabiat hadiselerine ibret nazarıyla bakışında dua…
Evlenen çiftlere, yeni doğan bebeklere, yolculuğa çıkanlara, ticaretle helâl rızık için çaba gösterenlere, hizmetinde bulunan arkadaşlarına, yakın dostlarına, aile fertlerine, ilim sevdalılarına dua…
Duanın bedduaya dönüştüğü anlar....
Hz. Peygamber’in (sas) duada gözettiği özel anlar, mekanlari ifadeler var mıydı?
Hz. Peygamber lanet etti mi?
Ondan nasıl dua istendi?
Kimlere, hangi durumlarda nasıl dua etti?
Kendisi için dua istedi mi?
Duada beden dili nasıldı?
Onun hayatı duanın azami bir gayret ve çalışmayla buluştuğu mükemmel birliktelik oldu.
Bu çalışmada “Hz. Peygamber’in (sas) Duaları” zaman, mekân, hadiseler, muhataplar ve içerik bağlamında Siyer kronolojisiyle ele alınmaktadır.