İslâm da eğitim-öğretim Hz. Peygamber (s.a.v.)in mescidinde ve Suffe de başlamış ve daha sonra küttab ve medreseler şeklinde devam etmiştir. Bu kurumlarda öğretim, fiilî gelişmesini sürdürürken, eğitim-öğretimle ilgili eserler de ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu arada İbn Sahnûn (öl. 256/869)un Âdâbu l-Muallimini, Kabisî (öl. 403/1014)nin er-Risaletü l-Mufassale li Ahvali l-Müteallimin ve Ahkami l-Muallimin ve l-Müteallimini Zernûci (öl. 593/1196)nin Ta li-mül-Müteallimi Gazzali (öl. 555/1111)nin İhyau-Ulûmi d-Din i, Taşköprüzade (öl. 959/1552) nin Mevzûatu l-Ulumu, Ali b. Hüseyin Amasî (öl. 875/1470)nin Tarikül-Edebi İslâm dünyasında yazılan pedagojik eserlerin başhcalarıdır. Bunlar arasında konuları ayrıntılı olarak ele alan en önemli eserlerden biri de 733/1333 de vefat eden İbn Cemaa nın Tezkiretü s-Sami ve l-Mütekellim fî Edebi l-Âlim ve l-Müteallim adlı eseridir. Eğitim ve öğretim özellikle de öğretmen ve öğrenci ile ilgili konularda bir bütünlük içerisinde