Bu çalışmanın amacı, esas itibariyle, İslam düşüncesi bağlamında bilim sorununun irdelenmesine bir katkıda bulunabilmektir. Nitekim nedensellik, her şeyden önce bilimsel düşüncenin bir polematiğidir.
Bilginin tamlığı nedenlerin bilgisidir. Diyen İbn Rüşde uyarak, bu amaca yönelmenin nedenlerini açıklamayı da gerekli görmekteyiz; şüphe yok ki İslam Medeniyeti, felsefe ve bilime önemli evrensel katkılar yapmıştır. Ancak ne yazık ki şüphe götürmez diğer bir gerçek de, tüm İslam coğrafyasında, bu gün dahi bilim ve bilimsel düşüncenin hala mecrasını bulamadığı, din-bilim ilişkilerinin sağlıklı bir zemine oturtulamadığıdır.
Bize göre bu sorunun temelinde, bilimin sağlıklı anlaşılması, daha doğrusu kökü maziye dayanan birçok yanlış anlamaları etkisini hala sürdürmesi yatmaktadır.